ANA SAYFA    EDEBİYAT 01  Müj Meneneng                    

:: EDEBİYAT :: ŞİİR ::

                     KÖYLÜNÜN SESİ

Ben nasırlı eller

Nasırlı ayaklar içinde

Bir pis köylüyüm

Değimli sence?

            Atam Milletin efendisisin

            Demiş idi hani bana

            Değer vermediniz

            Biz köylünün yaptıklarına

Eski elbise üzerimde

Geçiyor ömrüm çalışmakla

Vicdanın acımıyorsa bana

Hatırlatmayı borç bilirim sana

            Benim vergim ve emeğimle

            Zam yapıldığını maaşına.

                     Mehmet GARİP   12 EKİM 2002

    TANIŞMAK İSTİYORUM.
Hey bakar mısınız?
Ben sizi tanıyamıyorum, 
Kendinizi tanıtır mısınız?
Tanışalım sizinle.

         Akrabayız el günüz,  
         Neden bir birimizi bilmeyiz? 
         Ne siz bize gelirsiniz,    
         Ne biz size gideriz.
         Bundan sonra ,      

                       
Her bayramda,her şölende,  
Sizi köyümüze bekleriz
                            Mehmet GARİP

          MUSTAFA KEMAL ANLAR İLKİN ORDUYU

Mustafa Kemal anlar ilkin orduyu

Dağ olur

Ova olur

Sınırlarda ta bayrak.

 

Subaylardan erlere yalaz çiçeği,

 

Çanakkale olur

Bağımsızlık savaşı olur

Ordu anlar Mustafa Kemal'i ilkin.

 

Mustafa Kemal anlar ilkin orduyu

Memet olur

Memetçik olur

Devrimlerde ta bayrak.

 

Subaylardan erlerine yalaz çiçeği,

 

İkinci kurtuluş olur

Üçüncü kurtuluş olur

Ordu anlar Mustafa Kemal'i ilkin.                               

                        Fazıl Hüsnü Dağlarca'ya saygılarımla

          KEPENEK

Sade koyun yünüdür yapısı

Arkası bütün orta tarafı kapısı

Argacı yok çözünü yok yün hepsi

Bir Yörük yeteneğidir kepenek

 

Düğmesi yok fermarı yok

İçerisi sade bir kovuk

Ne zaman hava soğuk

Hemen yetişir kepenek

 

Çula sarılı olarak ıslak dökülür

Yuvarlayarak yere yıkılır

Tekmelenerek keçesi yapılır

Çoban yorganı yatağı kepenek

 

Pardüsü gibi dağda giyilir

Keçe olarak eve serilir

Üşüyen hemen ona sarılır

Yürüğün her şeyidir kepenek

 

Yatarken hem yorgan olur hem döşek

Hammaddesi ak koyun ala şişek

Yağmurda yaşta imdada yetişecek

Çobanların yatağı kepenek.

                                            Hüseyin ÖTER Emekli  ormancı    

   VAGON, VAGON GÖÇ EYLEDİK

Beni dinle behey gede

Çalışanı minnet ede

Ne var ki Türkiye’ de

Vagon vagon  göç eyledik

 

Heveslendik Almanya’ya

Sanki gidiyorduk aya

Gelirken Avrupa’ya

O an büyük suç eyledik

 

Ahmet Mehmet onun adı

Gençlerde töre kalmadı

Diskotekte sabahladı

Çocukları puç eyledik

 

Gurbet bize acı koydu

Olacağı bunun buydu

Kimisi iş bulup doydu

Kimisini aç eyledik

 

Alişan’ım neye caydık

Halkımızı boşa saydık

Böyle ağır çalışsaydık

Türkiye’de taç eylerdik

 Alişan YAMAN  Gedikli köyü muhtarı

      OKU AMAK

Oku okuma demiyorum.

Ama okuduğun okul,

Kültür getirip,

İnsanlığını götürmesin.

 

Zengin ol, olma demiyorum.

Ama kazandığın para ,

Zenginlik getirip,

İnsanlığını götürmesin

 

Her şeyin iyisi ol.

Kötü şeyden uzak kal,

Görüp geçirdiğin her şeyden,

Tecrübe al his al.

 

Geriye bak tecrübeli ,

İleriye bak aydınlık ol.

İkisini birleştirip de yap,

İlim sahibi filozof ol.

 

Sakın ha! Kendini filozof,

Zanneden aptal olma.

 Mehmet GARİP       7/ 10 / 2000 tarihinde yazdım.

      HONAMLI YÖRÜĞÜ

Oğuz boyundan boz okların dalından.

Anadolu ya geldi avşar kayı boyundan.

Güzel beyli aşireti hacı Abdil soyundan.

Ötgünlü hacı İbrahim Honamlı Yörük ü.

                Dağları siper etti ovalara çadır kurdu.

                Soğuk sıcak demedi göçtü durdu.

                Yazın yaylaya kışın sahile yut kurdu.

                Recepli,Çoşlu,Telli Honamlı Yörüğü.

Vatanımızı korumak için asker gönderdi.

Devletimize katkı için vergisini verdi.

Göçerdi ama her işte önderdi.

Bizim Yörükler Honamlı Yörüğü.

                Türkiyenin her okulunda öğrencisi.

                Doktor,Avukat,Hakim,Mühendis.

                Mecliste bakanı millet vekili sesi.

                Kar savurdanlı ,Elekli Honamlı Yörüğü.

Göçebelikten yerleşik düzene geçtiler.

Antalya yı, Ankara yı,Isparta yı seçtiler.

Adana,Aydın,Afyon,Konya ya yerleştiler.

Yedi mahalledir Honamlı Yörüğü.

                               Hüseyin Öter

                               Emekli ormancı 

       KARA ÇADIR

Kara çadır Kara çadır

Boz ardıçlı dere çadır

Ergenekon dan geçtin

Nerden geldin nere çadır

 

Yapıldın keçi kılından

Aştın Ağrı belinden

Girdin Malazgirt yolundan

Bir tarihsin kara çadır

 

Orta Asya ana yurdun

Türklüğe bir simge oldun

Söğüde sen temel kurdun

İlk baştasın kara çadır

 

Yıllara yasla nı yasla nı

Kurudun ıslanı ıslanı

Konuk ettin Alparslan ı

Sen öz Türksün kara çadır

 

Karadan gemi ile gidenler

İstanbul u fethedenler

Üç kıtaya hükmedenler

Senden çıktı kara çadır

 

Söğütte kımız içtin

Oğlağı kuzuyu seçtin

Demir dağından geçtin

Efsanesin kara çadır

 

Nereden nereye gelindi

Söğüde karar kılındı

Fermanlar sende alındı

İlk devlet sin kara çadır

Emekli ormancı

Rıfat  GÖRER.

  GEDİKLİYİ KURANLAR.

Veli Çavuş Mehmet Çavuş

Git onlara sende kavuş

Halk önüne duranlardır

 

Kızıl burun pordan deyi

Kolay olur zordan deyi

Çıkıp gitsin buradan deyi

Kosatlara vuranlardır

 

Veli Çavuş hocayı tut

Yörük devrini sen unut

Mehmet Çavuş Sarı Mahmut

Halka hizmet verenlerdir

 

Tüm mahalle birleşerek

Düşünmüşler neler gerek

Gedikliye yerleşerek

Ne zahmetler görenlerdir

 

Al elmamız erik iken

Konup göçmek çürük iken

Mahallemiz Yörük iken

Gedikliyi kuranlardır

 

Onlar tuttu farzı sünnet

Etmediler minnet

Tanrı verdi bize cennet

O cennete girenlerdir

 

O zamandı yanmamıza

Bunu böyle sanmamıza

Rahmet oldu anmamıza

Hepside cin derenlerdir

 

Alişan ım karamızdan

Gocunmayız yaramızdan

Onlar gitti aramızdan

Cennetlere varanlardır.

  

Alişan YAMAN  Gedikli köyü Muhtarı

 

               Daglar

Dagların doruğuna kurarlar cadır,

her bir yanında ayagımın izi vardir,

Size karşı duyduğum özlem sevdamdandır,

Sizi gezip goresim geldi daglar.

 

 

Aksam olunca bakıyorum dagların gölgelerine,

Sıra sıra dizilmiş koyun sürülerine,

Size dogru koşmak isterdim alabildiğine,

Sizi gezip göresim geldi daglar.         Şener ÇALIK          

                Gedikli  bizim  köyümüz

Güzel  olur  köyümüzün  baharı  güzü

Gediklili  memurlar  emekliler unutmayın  bizi

Köyümüze yapıldı bin  kisilik  kültür  merkezi

Yörüktür  soyumuz  gedikli bizim  köyümüz

 

Ikibin  dortte  bir  heyet  kuruldu

Köyümüz  kültür  merkezinin  hali  soruldu

Heyet  olarak  vilayete  varildi

Örnek  köy  secildi  bizim  köyümüz

 

Kültür  ve dayanisma  dernegi kuruldu

Sokaklara  tertip  düzen  verildi

Karacadira  kıldan  sitiller  gerildi

Bu  köy  bizim  köyümüz  honamlidir  soyumuz

 

Gedikli  halki  cok  calısır  hepsi  kahraman

Köyde  önemli  işler  yapılır  zaman  zaman

Köyde  muhtarımız  Alişan  YAMAN

Gedikli  köyü  bizim  köyümüz

 

Beysehir  gölünde  avlanır  balık

Köye  market  actı  Musa  calık

Her  yerde birlik  beraberlik

Örnek  köy  kalacak  bizimköy gedikli

 

Yılmayalım  herzaman  heryerde  calışalım

Kötülükleri  bırakıp  iyiliklere  alışalım

Heryıl sindel  yaylasinda  bulusalım

Unutmayalım Gedikli  bizim  köyümüz.

 Emekli   Ormancı     Hüseyin    ÖTER

 

     HEKİM DOĞMUŞ ŞERİFE EBE

İster sağlam ister hasta

İster dede ister ebe                                                      

İster kısır ister gebe

Gelin diyor ŞERİFE EBE

                Koşup kapıma gelenlere

                Beni hekim bilenlere

                Elinden şifa bulanlara

                Gülün diyor ŞERİFE EBE

Bilenler hep ediyor met

Ya Rabbim bu ne hikmet

Sizler hep sağ ben selamet

Kalın diyor ŞERİFE EBE

                Bitkiler ile hep tanışık

                Güler yüzlü hep barışık

                Bunca hastalıklara ışık

                Oldum diyor ŞERİFE EBE

On parmakta on mucize

Derman verir hepimize

Hizmet için ben hep size

Varım diyor ŞERİFE EBE

                Dertlere derman elinde

                Şeker şerbet hep dilinde

                Bizim Honamlı elinde

                Bilin diyor ŞERİFE EBE

Röntgeni yok aynası yok

Para almaz gözleri tok

Lokman kadar bilgisi çok

Duyun diyor ŞERİFE EBE

                Lokman Hekim’ den mi aldın

                Bu ilmi sen nerede buldun

                Yakılarla hep şifa verdim

                Vurun diyor ŞERİFE EBE

Tomografi nedir bilmez 

Teşhisleri yanlış koymaz

Bilmediği hiç dert olmaz

Sorun diyor ŞERİFE EBE

                Ömründe görmemiş neşter

                Hasta isen git onu gör

                Hastalara baktığım yer

                Evim diyor ŞERİFE EBE

Hekimler ile hep yarışır

Görenin aklı karışır

Derman vermeye çalışır

Elim diyor ŞERİFE EBE

                Hastalığı yok ediyor

                Doktorları şok ediyor

                Sevilmeyi hak ediyor

                Sevin diyor ŞERİFE EBE

Hekimlerin gerçek hası

Yoktur onun diploması

AKOĞLAN’ nın kaynanası

Hekim doğmuş  ŞERİFE EBE

                 DERTLİ OZAN: Abdil Yerlikaya (Akoğlan)

       HONAMLI YÖRÜKLERİ GEDİKLİ

Dinleyin ağalar aslımı anlatacağım sizlere

Honamlı aşireti derler bizlere

Şimdilerde dağdan indik düzlere

Honamlı aşireti derler bizlere

                Antalya,Isparta Şarkikaraağaç ta bağzımız

                Akşehir’de Polatlı’da birkaç kızımız

                Selçukludan bozoklara uzanır soyumuz

                Honamlı aşireti derler bizlere

Dedelerimizin her biri bir yerde kaldı

Bu ayrılıklar yüreğimizi deldi

Honamlı dört köşeye böyle nam saldı

Ötgünlü, Recepli derler bizlere

                Çiçekli Sindel daha niceleri yazlamız

                Küre,Küçük devrent koyun güzlemiz

                Anamas denince hepten çarpar yüreğimiz

                Düzde yaylalı derler bizlere

Bir saltanat ki aldı yürüdü

Hayvan sürüleri dağları bürüdü

Atalarımız ileriye görürdü

Karakoynlu, Honamlı derler bizlere

                Harlaktan İbrahim hoca kesti kelamı

                Tüm büyüklere burada sunar selamı

                Anam dilinden düşürmezdi Meryem halamı

                Honamlı aşireti derler bizlere

                Bu anlattıklarım yeter sizlere 

   İbrahim Çelebi Emekli Öğretmen Akşehir

 

          NEREDE OLSAM FAYDALANIRIM.

Bir çölde doğsam dağa çıkmasam

Hiç orman görmesem ona bakmasam

Kereste kullanmasam odun yakmasam

Beşiğim ağaçtandır faydalanırım

                Her an her saat yeşile baksam

                Gölgesine uzanıp gülünü koksam

                Çıkarsam cebimden sigara yaksam

                Kibrit ağaçtandır faydalanırım

Köyüm ormandan uzağa gitse

Evimin önünde bir söğüt bitse

Şafakta dalında bir boz kuş ötse

Yatakta yatarken faydalanırım.

                El birlik verelim ormana değer

                Yeşil olursa dağ bayır eğer

                Ormanlık yerde bol yağmur yağar

                Bereket ağaçtadır faydalanırım

Hiç ağaç olmayan boz kırda kalsam

Senden ne kadar uzak olsam

Ağaçtan kopmuş bir sopa bulsam

Ona dayanırım faydalanırım.

                 Emekli ormancı Rıfat Görer

AKLIN VARSA DURMA GÖÇ ANTALYA’DAN

Öyle yere sağlam çivi çakılmaz

Ateşlerde yana,yana çökülmez

Çok sıcaktır o sıcaklar  çekilmez

Aklın varsa durma göç Antalya’dan

                Sakın oralardan hiç yer yurt alma

                Tanıdıkları da oraya salma

                Yaz aylarında eğlenip de kalma

                Dosdoğru transit geç Antalya’dan

Kışın bile sıcak olur yaz gibi

Döker saçlarını insanın gaz gibi

Sivrisinek vızıltısı saz gibi

Sana tavsiyemdir kaç Antalya’dan

                Her geçen gün çoğalıyor satışlar,

                Durma bilmez turistik yer açışlar      

                Her yöreye bağlantılı uçuşlar

                İstediğin yere uç Antalya’dan

Yıkılmıştır çevresinde surları

Düzenlenir hergün gezi turları

Tatil için kurulmuştur kurları

Gel tatile otel seç Antalya’dan

                Sakın bu fırsatı sende kaçırma

                Elindeki kekliğini uçurma

                Gitme yine gel boşa vakit geçirme

                Gel,gel  bir suda sen iç Antalya’dan

Alişan’ım sıcağında serinde

Uğrak yeri sen de uğra birinde

Ne iş yapsan geçerlidir yerinde

Bir tezgah da gel sen aç Antalya’dan

                Gedikli köyü Muhtarı Alişan Yaman

                                                                   ANA SAYFA

© Copyright 2006-20..  
Telif Hakları Yurtta sonhavadis Internet Gazetesinin sahibi Mehmet GARİP'e aittir. KÂR AMACI GÜTMEYEN HABER SİTESİ. Bizden izinsiz başka yerde yayını yasaktır.